DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Modernleşmenin, görsel bilinci yaratan bir öğe olmanın ötesinde, egemen ideolojileri dönüştürücü etkisi ve onlarla kurduğu diyalektik ilişkiyi bir zihniyet öğesi olarak belirlemesi, Wendy Shaw’un kitabının en büyük başarısı. Bizde gerçek bir 19. yüzyıl çalışmaları alanı olsa, bu ilişkinin daha dramatik boyutlarının gösterilebileceğini bilmek gerek."
"Marshall Sahlins’in yıllar öncesinde yayımladığı Taş Devri Ekonomisi kitabında belirttiği gibi, uygarlık öncesi toplumların bir bolluk dünyasında yaşadıklarını (romantize etmeden) düşünmek daha doğru görünmektedir."
Çağdaş Almanca edebiyatın en etkili yazarlarından Jenny Erpenbeck’le külliyatını kapsayan bir söyleşi: “Kendilerine soru sorulmayan, dikkat çekmeyen insanların görülmeme problemiyle nasıl başa çıktıkları… Dünyada hareketi yaratan şey budur.”
"Stallabrass, binlerce sunucu, milyonlarca bilgisayar üzerinde aynı anda var olan bir sanat eserini piyasa ne yapabilir diye soruyor. Fakat yazarının 2020’de yazdığı satırların hemen ardından ortaya çıkan NFT ve sanat piyasasının bu alana hızlı adaptasyonu, piyasanın bu soruya cevabı olarak görülebilir."
"Ev, babalarının ölümünden sonra kardeşlerin birlikte büyüdüğü yazlık evde geçiyor. Üç kardeş bir araya gelirler ve kâh geçmişi anarak kâh gelecek planlarıyla bu evi nasıl değerlendireceklerine karar vermeye çalışırlar. Artık olan olmuş, giden gitmiştir. Ev tanıdığınız ev olmaktan çıkar. Karşılayan yok, tam kurtulalım derken anılar üşüşür. Anne-baba evini kapatmak duygusal patlamalar ve hüzün dolu. Zor bir şeydir ‘ev’den vazgeçmek; eşyalarla, çocukluğunla vedalaşmak."
Onyıllardır fizik, matematik, iktisat, tarih, siyaset, sosyoloji, psikoloji ve felsefe gibi pek çok alanda kitap yayımlamakta olan ve Boğaziçi’nin atanmış rektörü Naci İnci’nin kararıyla kapatılan Boğaziçi Üniversitesi Yayınları’nın bastığı bazı kitaplar…
"Çizgi roman ekolleri ve yayıncılığı hiç değişmedi. Dün neydiyse bugün de aynı. Değişen sadece ve sadece okur profili ve sanatçıların alışılmış kalıpları yıkma çabasıyla ortaya çıkan anlatım teknikleri..."
“Suat Derviş’in romanları, psikolojik gerilimlere verdiği önemle, insan benliğinin derinliklerini anlama ya da gösterme çabasıyla ve kadının erkek karşısındaki toplumsal konum ve rolünü sıradan bir aşk hikâyesi anlatırken bile tartışmasıyla dönemin öteki tefrikalarından ve popüler aşk romanlarından farklılaşır."
"Barthes Çağdaş Söylenler’de küçük burjuvazinin dolaşıma soktuğu tüketim nesnelerinin yapısal çözümlemesine girişirken, Ernaux bu nesneleri bir anlatıya döküp bireysel ve toplumsal yaşamın içinde harmanlar. Farklı hafıza kaynaklarını temel alarak bir 'total roman' oluşturmaya çabaladığı Seneler’de toplumsal belirlenimciliğin bireyin yaşamı üzerindeki etkisi görülürken, yazma arzusu kitabın sınırlarını sosyolojik boyutun ötesine götürür."
"Yoksulluk çeken insanların hayatlarını, nelerden yoksun kaldıklarını, açlıklarını, yorgunluklarını vs çok ayrıntılı olarak anlattığı gibi, ruhsal yoksulluğu anlatmayı da önemsemiştir Suat Derviş... Romanın ilginç bir özelliği de sonlarını, Suat Derviş’in muhabir olarak Sovyetler Birliği’ne gitmesi üzerine Kemal Tahir'in yazmış olması..."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.